Para kulelerini ‘HAYIR İŞİ’ deyip dikmişler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul vilayet binasının satın alınmasıyla ilgili başlattığı soruşturmayı tamamlayıp iddianame hazırladı. İddianamede dönemin CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Lideri Muammer Keskin, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın aralarında bulunduğu 22 sanık hakkında dava açıldı. Cumhuriyet savcısı Hakan Aksoy, siyasi partilerin mülk edinme süreçleri için Yargıtay’a, yeniden partilerin nakdî işlerinin kontrolü için Anayasa Mahkemesi’ne, son olarak vergi dairesine CHP vilayet binasının alınmasında yaşanan gelişmeler hakkında inceleme yapılması için talepte bulundu.

Binanın alınmasıyla ilgili hazırlanan MASAK raporu, eksper görüşü ve CHP’den gelen savunma, iddianamede yer aldı. Yargıtay’ın “15,5 milyon liranın elden alındığını, makbuz ya da paranın kaynağını gösteren bir doküman bulunmadığını” münasebet göstererek, CHP İstanbul vilayet binasının birtakım katlarına el koyma kararı verebileceği öğrenildi. Siyasi Partiler Kanunu’na dikkat çeken savcılık, bir taşınmazın alınması durumunda, bunun bildirilmesi, evrak ve makbuzun kesinlikle bulunması istikametinde karar olduğunu belirtti. Savcılık ayrıyeten Anayasa Mahkemesi’nin de sorumluluğunu gündeme getirdi. Anayasa Mahkemesi’nin, para giriş ve çıkışında önemli bir usulsüzlük görürse, partiye ceza vereceği üzere, işi kapatmaya kadar götürebileceği belirtildi.

“Bir tuğla da sen koy” isimli kampanyaya katılanlar ortasında değişik isimler bulunuyor. Birtakım avukatlar, iş adamları ve CHP parti üyelerinin para verip karşılığında doküman almadıkları iddianameye girdi. Dönemin Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, il binasının alınmasıyla ilgili 3 bireyden para aldığını, karşılığında ise makbuz vermediğini söyledi. Kampanyaya katılan Vedat Ali Aydın, “toplanan parayla cami, cemevi ya da okul yaptıracaklarını düşündüğü için para verdiğini” söyledi. Savcılığa, kuşkulu olarak tabir veren Aydın şunları söyledi:

“Yaklaşık 4-5 yıl evvel (pandemi periyodundan kısa müddet önce) lider Ali Kılıç’la sohbetimde ‘Bir tuğla da sen koy’ halinde bir hayır işi olduğunu duydum. Liderin bununla ilgili sağa sola telefon açtığını gördüm. Bunun cami, cemevi yahut okul üzere bir kampanya olduğunu düşündüm. Bu hedefle Ali Kılıç Başkan’a elden 50 bin TL verdim. Yardım parasının CHP İstanbul vilayet binasının alınması için toplandığını bilmiyordum. Sonradan öğrendim. Yakın arkadaşım olduğu için de makbuz istemedim. Ali Bey makbuzu göndereceğini söyledi fakat göndermedi.”